​Öncelikli hedef!...

Ben öncelikle diş tedavisi için yaklaşık 2 aylık bir süreçte radyo ve televizyon programlarına ara vermek zorunda kaldım. Tedavi sürecinde benimle bizzat ilgilenen Dr. Ediz Baki Bey'e özellikle teşekkür etmek istiyorum.

Spor Toto Süper Lig'de ilk deplasman galibiyetini 20. haftada Kasımpaşa A.Ş. karşısında alan Torku Konyaspor'da yüzler gülüyor. İstanbul'dan 1 – 3'lük skorla dönen yeşil beyazlılar, Mesut Bakkal'ın gelişiyle birlikte hem oyun anlamında hem de skor anlamında büyük bir ivme kazanarak dikkatleri üzerine çekti. Mesut Hoca ile 5 haftalık süreçte (devre  arası kampı hariç) seyir zevki açısından güzel bir sunum yapan yeşil beyazlılar, güzel oyunun yanı sıra bol gol atarak taraftarı mutlu etti. Bakkal'ın gelişiyle birlikte, 16. haftada oynanan Kayseri deplasmanından golsüz berabere döndükten sonra , geçen 4 haftalık süreçte  11 gol atmayı başaran  Konyaspor'un kalesinde sadece 4 gol görmesi, hızla yükselmesinin en önemli nedeni... 15. haftaya kadar 18 gol atıp 25 gol yiyen takımımızın 5 maçta 11 gol atması ve 4 gol yemesi, hem defansın hem de forvetin orta sahayla olan uyumu ve takım ruhunu sahaya yansıtması mutluluk verici. Birlik, beraberlik, inanç, kazanma arzusu ve en önemlisi arkadaşlık ortamı sayesinde bu oluşum gerçekleşti. Bol gollü galibiyeti alışkanlık haline getiren Bakkal'ın öğrencileri, bundan sonra ayaklarını yere sağlam basmalı ve kesinlikle rehavet ortamına kapılmamalı.

Kısacası havaya girmemeli. Çünkü birkaç hafta sonra 4 haftalık zor bir seri başlayacak. Bu yüzden aynı ciddiyetle, aynı düzeyde çalışmalarını ve bu işin ciddiyetinin yanı sıra kendileri açısından ilerisi içinde büyük avantaj olacağını söylemek mümkün. Bu sezonu aynı Fenerbahçe maçındaki gibi, Eskişehir, Sivas, Kasımpaşa maçındaki gibi aynı form grafiği ile bitirmek Konya'ya, Konyaspor'a büyük kazanç sağlayacaktır. Bu performans çizgisini sabitleyip hatta üzerine çıkarak devam ettirmek çok ama çok önemli. Çünkü bu sezon için düşmemek hedefi koyan Konyaspor bu çizgide devam ettiği takdirde, düşük bir ihtimalde olsa karşısına Avrupa çıkabilir. Bu yüzden hem oyuncular hem hocamız hem Konya, önümüzdeki sezon Allah kısmet ederse, yeni stadımızda neden bir ön eleme maçı oynamayalım diye düşünebilir. Bu düşünce oyuncularımızı ister istemez strese soksa da bu kadro yapısıyla, bu kaliteyle, artık düşüşe geçeceğini sanmıyorum. Eğer böyle bir imkan olurda önüne bir fırsat geçerse de Uğur Hoca'nın yaptığı gibi ben lige bakarım kupayla işim olmaz mantığını elinin tersiyle itmemeli diye de düşünüyorum. Kadro demişken önceki yazımda bahsettiğim konuyu yinelemek istiyorum. Bu kadroda bu sezon sözleşmeleri bitecek olan oyuncuları ve kiralık olan oyuncuları, yönetim ne yapıp edip şimdiden kadroya dahil etmelidir. Bu konuda Sayın Başkan Ahmet Şan ile menajerimiz Sayın Seyit İçgül'e çok iş düşüyor. Önümüzdeki sezonun kadrosunu oluşturmak için bir çalışma yapılması ve elimizdeki mevcut kadronun tamamıyle korunmasının gerektiği kanaatindeyim. Geniş kadrosu ile zaten Süper Ligi kaldıran kadromuz, doğru zamanda doğru  işler yaptığı takdirde önümüzdeki sezon adından bir hayli söz ettirecektir. Yeni stadımız ise en zor deplasman olarak hafızalara yazılacaktır.
Sözün kısası Konyaspor'un öncelikli hedefi önümüzdeki sezon olmalı.

İşte bu yüzden düşme çizgisinden uzaklaşıp rahatlayan Konyaspor camiası, kenetlenerek, birlik ve beraberlik içerisinde, her sene hedef çıtasını yükseltmeli diye düşünüyorum. Kulübümüzün mali yapısını da çok etkileyecek ve rahatlatacak olan başarıların devamı dileğiyle, kalın sağlıcakla.